بِسْـــــــــــــــــــــ ـمِ اﷲِارَّتْمَنِ ارَّتِيم
Namaz Vakitleri
ewqe
29 Mart 2010 Pazartesi
27 Mart 2010 Cumartesi
Zimen Defteri
"Zimen Defteri" diye büyük dedelerimizin hatırlayabileceği bir gelenek vardı Ramazan ayında..
Hali vakti yerinde olanlar kılık-kıyafet değiştirerek hiç tanımadıkları mıntıkalara gidip, bakkalın, manavın tenha zamanlarını seçerek:
- "Zimen defteriniz var mı?" diye sorarlardı,
("Zimen defteri", o esnaftan borcunu yani veresiye mal alan mahalle sakinlerine ait hesap defteri, yani "Borçlu ile borcunun miktarı yazılı olan defter" )
Esnaf bu defteri çıkarınca, gelen şöyle derdi:
-"Lütfen baştan, sondan ve ortadan şu kadar sayfanın yekununu yapınız."
Esnaf da bu kadar sayfanın toplamını hesaplar ve gelen de kesesini çıkartarak öder,
-"Silin borçlarını, Allah kabul etsin" diyerek çeker giderdi.
Böylelikle, borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu, borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmez,
bu işte hiçbir maddi çıkar düşüncesi gözetmeksizin,
sırf Allah'ın rızasını kazanmak ve ihtiyacı olanın sıkıntısını gidermek amacıyla;
karşılıksız, riyasız, gösterişsiz olarak verdiklerini unutur ve bu şuurla verebilmenin de bir mazhariyet,
Allah'ın bir lütfü olduğunu bilerek buna şükrederlerdi....
Kaynak: http://girgin.org/ansiklopedi/sadakatasi.htm adresinden alınmıştır
zimen defteri nedir, zimen defteri ahlakı, zimen defteri ne demek, osmanlıda zimen defteri
Hali vakti yerinde olanlar kılık-kıyafet değiştirerek hiç tanımadıkları mıntıkalara gidip, bakkalın, manavın tenha zamanlarını seçerek:
- "Zimen defteriniz var mı?" diye sorarlardı,
("Zimen defteri", o esnaftan borcunu yani veresiye mal alan mahalle sakinlerine ait hesap defteri, yani "Borçlu ile borcunun miktarı yazılı olan defter" )
Esnaf bu defteri çıkarınca, gelen şöyle derdi:
-"Lütfen baştan, sondan ve ortadan şu kadar sayfanın yekununu yapınız."
Esnaf da bu kadar sayfanın toplamını hesaplar ve gelen de kesesini çıkartarak öder,
-"Silin borçlarını, Allah kabul etsin" diyerek çeker giderdi.
Böylelikle, borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu, borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmez,
bu işte hiçbir maddi çıkar düşüncesi gözetmeksizin,
sırf Allah'ın rızasını kazanmak ve ihtiyacı olanın sıkıntısını gidermek amacıyla;
karşılıksız, riyasız, gösterişsiz olarak verdiklerini unutur ve bu şuurla verebilmenin de bir mazhariyet,
Allah'ın bir lütfü olduğunu bilerek buna şükrederlerdi....
Kaynak: http://girgin.org/ansiklopedi/sadakatasi.htm adresinden alınmıştır
zimen defteri nedir, zimen defteri ahlakı, zimen defteri ne demek, osmanlıda zimen defteri
Sadaka Taşı
Sadaka Taşı Osmanlı döneminden Fatih sultan mehmet HAN zamanında belirli yerlere konan ve ortalama 2 metre yüksekliğinde taşlardır.
Bu taşlara hali vakti yerinden olan insanlar kimsenin olmadığı zamanlarda gönlünden koptuğunca sadaka olarak para bırakırlardı, İhtiyaç sahipleri ise kimsenin olmadığı zaman o sadaka taşına gelerek paradan sadece ihtiyacı olanı kadar alırlardı. Alanın verenin kimseyi görmediği bu uygulama ile ülkede öyle bir zaman geldi ki o sadaka taşındaki paralar taşar oldu.
17. yüzyıl İstanbul'unu anlatan bir Fransız gezgin, üzerinde para bulunan bir taşa tam bir hafta boyunca kimsenin gelmediğini yazmıştı.
İstanbul'un dört yerinde sadaka taşı vardı: Üsküdar'da Gülfem Hatun Camii'nin avlusunda, yine Üsküdar Doğancılar' da, Karacaahmet' te ve Kocamustafapaşa' daydı.
Bugün bu taşlardan sadece bir tanesi, Doğancılar' da dikili olanı, ama o da yarısından fazlası toprağa gömülü vaziyette duruyor.
"Çünkü bir yardım, ne alanı küçük düşürmeli, ne de veren için bir öğünme nedeni olmalıdır."
Şimdide böyle bir millet olabilseydik
kaynak: http://girgin.org/ansiklopedi/sadakatasi.htm düzeltilerek alınmıştır
sadaka taşı nedir, sadaka taşı nerelerdedir, sadaka taşları
Bu taşlara hali vakti yerinden olan insanlar kimsenin olmadığı zamanlarda gönlünden koptuğunca sadaka olarak para bırakırlardı, İhtiyaç sahipleri ise kimsenin olmadığı zaman o sadaka taşına gelerek paradan sadece ihtiyacı olanı kadar alırlardı. Alanın verenin kimseyi görmediği bu uygulama ile ülkede öyle bir zaman geldi ki o sadaka taşındaki paralar taşar oldu.
17. yüzyıl İstanbul'unu anlatan bir Fransız gezgin, üzerinde para bulunan bir taşa tam bir hafta boyunca kimsenin gelmediğini yazmıştı.
İstanbul'un dört yerinde sadaka taşı vardı: Üsküdar'da Gülfem Hatun Camii'nin avlusunda, yine Üsküdar Doğancılar' da, Karacaahmet' te ve Kocamustafapaşa' daydı.
Bugün bu taşlardan sadece bir tanesi, Doğancılar' da dikili olanı, ama o da yarısından fazlası toprağa gömülü vaziyette duruyor.
"Çünkü bir yardım, ne alanı küçük düşürmeli, ne de veren için bir öğünme nedeni olmalıdır."
Şimdide böyle bir millet olabilseydik
kaynak: http://girgin.org/ansiklopedi/sadakatasi.htm düzeltilerek alınmıştır
sadaka taşı nedir, sadaka taşı nerelerdedir, sadaka taşları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hatırlatma !
Kimse İşmediği Suçtan Cezalandırılamayacağı gibi, Yaşamadığı islamiyetten'de Mükafatlandırılamaz !!!
HerGün Bir Hadis
Son Yazılanlar
Etiketler
cihad
allah
resim
büyük cihad
cihad ayetleri
cihadın anlamı
hadis
hadisler
nedir
yazı
allah yazıları
arapça
ayetler
bismillah
canlı izle
cihad arşivi
cihadın farzı
cihan
davet
defter
dini kanallar
emir
emri
esmaül hüsna
farz
fotograf
görüntü
görüntülü namaz
hilal
ilk savaş ayeti
islam
islami cihad
kabir
kabir azabı
namaz
online
resimler
resimleri
resimli hadisler
sadaka
sadaka taşı
taş
tv
video
videolar
walpapers
yazılar
zimen
zimen defteri
çeşitler
şiir
şiirler